10 Aralık 2013 Salı

Prens ve Küçük Çoban


Bir zamanlar bir ülkenin çok akıllı ve iyi kalpli bir kralı varmış.
       Bu kralın darü dünyada bir tek oğlu varmış. Kral oğlunu canından bile çok severmiş.
       Bunu bilen saraya yakın kimseler kralın gözüne girebilmek için küçük prensi durmadan övüp dururlarmış. Kimi; yer yüzüne bizim prensten güzel bir çocuk gelmemiştir dermiş, kimi de; prensin dünyanın en zeki en akıllı çocuğu olduğunu söyler, bazıları da; yeteneklerini öve öve bitiremezmiş.
       Zamanla küçük prens söylenenlerin hepsine inanmaya başlamış. Artık dünyada kendisinden daha akıllı ve yetenekli bir çocuğun olmadığını sanıyormuş.
       Kral, bu duruma çok üzülüyormuş. Çocuğunun gerçekten bütün çocuklardan üstün olup olmadığını anlamak için sık sık çocuklar arasında resim, öykü, müzik yarışmaları düzenlettiriyormuş. Ama bu kez de kralın hoşuna gitsin diye jüri üyeleri birinciliği hep küçük prense veriyorlarmış. Öyle ki at yarışlarında bile jüridekiler önceden iyi binicilere prensi asla geçmemelerini tembihleyip gene yarışmayı küçük prense kazandırıyorlarmış.
       Sonunda kralı ad oğlunun bütün çocuklardan çok üstün olduğuna inandırmışlar.
       Bir gün kral kırlarda dolaşmaya çıkmış. Bir ara kulağına güzel bir kaval sesi gelmiş. Kavalı çalan öyle güzel çalıyormuş ki kral dayanamayıp sesin geldiği yana gitmiş. Bakmış küçük bir çoban bir yandan sürüsünü otlatıyor bir yandan da kavalını çalıyormuş.
       Kral çobana:
       -"Ne güzel kaval çalıyorsun, bunu oğluma da öğretebilir misin?" diye sormuş.
       Çoban:
       -"Tabii seve seve öğretirim." demiş.
       Kral, küçük çobanı yanına alarak saraya getirmiş. Çoban çocuğu ile prens kısa zamanda dost olmuşlar. Çoban prense kaval çalmayı öğretmeye başlamış. Ama küçük prens bütün çabalarına rağmen bir türlü çoban kadar güzel kaval çalamıyormuş. Bir gün prensin fena halde canı sıkılmış ve çobana:
       -"Sen iyi bir öğretici değilsin bana kaval çalmayı öğretemiyorsun." diye bağırmış.
       Çoban da:
       -"Ben iyi öğretiyorum ama bunu öğrenmek için zaman lazım, hemen öğrenilmez ki." demiş.
       Prens:
       -"Ben başkalarına benzemem her şeyi çok çabuk öğrenirim. Çünkü yer yüzünde benim kadar yetenekli, benim kadar akıllı kimse yoktur." demiş ve yaptığı resimleri, hikayeleri birer birer çobana göstermiş. Çoban hepsini çok beğenmiş. Prens bununla da kalmayıp, atına atlayarak türlü türlü gösteriler yapmış sonra da çobana:
       -"Sen hiç böyle ata binen gördün mü?" diye sormuş. Küçük çoban:
       -"Gerçekten ata çok güzel biniyorsunuz ama bizim köyde sizden daha da güzel ata binen birisi var." demiş.
       Prens, ilk kez kendisini herkesten üstün görmeyen biri ile karşılaştığı için çok sinirlenmiş, çobana kızıp oradan uzaklaşmış ve bir daha da çobanla hiç konuşmamış. Prensin çobana darıldığını gören diğer çocuklar da çobana darılmışlar. Onu yaptıklarından ötürü ayıplayıp saraydan uzaklaştırmak için kralın yanına gitmişler. Krala:
       -"Sayın kralımız getirdiğiniz küçük çoban prensi çok kıskanıyor, onun için de durmadan prensimizin yaptıklarını beğenmeyip onu üzüyor. İyisi mi çobanı buradan gönderelim." demişler.
       Kral küçük çobanı huzuruna çağırıp prensi neden üzdüğünü sormuş.
       Küçük çoban:
       -"Sayın kralım bana soru sorulmadıkça düşüncelerimi açıklamam. Ama sorulduğu zaman da doğrusunu söylerim. Prensimize asıl kötülük yapanlar ona yalan söyleyenlerdir. Bu güne kadar ona hep yalan söyledikleri için prensimiz kendisini üstün görüp yeteneklerini yeterince geliştirememiş. Eğer doğru söylemiş olsalardı belki de prensimiz daha çok çalışıp herkesten üstün olabilirdi." demiş.
       Prens:
       -"Ben zaten herkesten üstünüm. Senden kat kat kuvvetliyim. Hiç bir çocuk benimle güreşemez. İstersen gel seninle güreşelim de gör." demiş.
       Küçük çoban:
       -"Olmaz ben bir çobanım sizinle güreş yapmak istemem." demiş. Ama kral çobana prensle güreşmesini emretmiş.
       Çoban kısa bir sürede prensin sırtını yere getirmiş.
       İşte o zaman prens çobanın çok haklı olduğunu anlamış. O günden sonra yalnız çobanın sözüne inanıp onunla çok iyi arkadaş olmuşlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder