Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, çocuklar, herkesin
Tonton Nine diye tanıdığı bembeyaz saçlı, buruş buruş yüzlü, tatlı sözlü bir
ninecik varmış. Bu nineciğin çocukları, torunları olmadığı için küçücük evinde
yapayalnız yaşarmış. Uzun kış geceleri de komşu çocuklarına güzel güzel
masallar anlatır, onları eğlendirirmiş. Bu yüzden komşu çocukları Tonton
Nine'yi çok severler, onun yanından hiç ayrılmak istemezlermiş.
Bir gün, Tonton
Nine üşütmüş mü, yoksa başka bir sebepten mi bilinmez; hasta oluvermiş, komşu
hanımlar Tonton Nine'nin hastalığına çok üzülmüşler. Ona:
-"Sakın
yataktan kalkma. Yoksa iyileşemezsin. Biz gelir senin bütün işlerini
yaparız." demişler. Ama Tonton Nine:
-"Yook,
buna asla razı olamam. Sizin işleriniz başınızdan aşkın, bir de bana yardıma
kalkışırsanız üzülür, büsbütün hasta olurum." diye tutturmuş. Ee... komşu
hanımlar ne yapsınlar. Tonton Nine'yi üzüp büsbütün hasta etmektense, çaresiz
ona yardım etmekten vazgeçmişler.
Oysa ki
çocuklar, Tonton Nine'nin değil iş yapmaya bir adım atmaya bile hali yokmuş.
İki gün ilaçlarını alıp komşuların gönderdiği yemeklerle karnın doyurup öylece
yatmış. Üçüncü gün bir parça iyileşince evini derleyip toplamak, bulaşıklarını
yıkamak için güçlükle kalkmış. Bir de ne görsün. Evin her yanı çiçekler gibi
tertemiz olmuş, bulaşıklar yıkanmış, kurulanmış, yerlerine konmamış mı? Tonton
Nine olanlara pek sevinmiş sevinmesine ya, "Acaba bu işleri kim
yapıyor?" diye merak etmekten de kendini alamamış. Etrafına bakınırken masanın
üzerinde bir mektup gözüne ilişmiş. Mektupta:
"Sevgili
Tonton Nineciğim,
Ben bir Peri
kızıyım. Evin işlerini ben yapıyorum. Sakın yorulacağımı düşünüp üzülme. Çünkü
peri kızları hiç yorulmazlar." diye yazılı imiş.
Tonton Nine,
önce kendisine yar5dım edenin peri kızı olduğuna pek inanmamış ama "Kapı,
pencere kapalı. Bu durumda eve kimse giremez. Acaba gerçekten iyi kalpli bir
peri kızı mı bana yardım ediyor?" diye düşünmüş.
Derken aradan
birkaç gün daha geçmiş. Tonton Nine, bir sabah: "Eh... artık iyileşmişim.
Bugün erkenden kalkıp bana her gün yardım eden şu iyi kalpli peri kızına
teşekkür edeyim." diye düşünmüş. Ve hemen kalkıp bir kapının ardına
saklanıp, peri kızını beklemeye başlamış. Aradan çok geçmiş, bir de bakmış ki
mutfağın küçük penceresinden içeriye komşunun kızı küçük Elif girmiyor mu?
Tonton Nine, o güne kadar kendisine yardım edenin bir peri kızı değil de Elif
olduğunu görünce sevinçten göz yaşlarını tutamamış. Hiç sesini çıkarmadan gidip
yatağına yatmış.
Meğer çocuklar,
Tonton Nine'nin sandığında yıllardan beri sakladığı çok kıymetli bir kolyesi
varmış. Elif gidince Tonton Nine bu kolyeyi çıkarıp bir mektupla beraber
masanın üzerine bırakmış. Sonra da gidip Elif'in annesi ile gizlice bir şeyler
konuşmuş.
Ertesi gün Elif
gene gelmiş, bulaşıkları yıkamış, evi temizlerken kolyeyi görüp çok beğenmiş.
Kolyenin yanındaki mektubun üzerinde "Peri kızına" diye yazılı imiş.
Mektubun kendisine ait olduğunu anlayınca açıp okumuş. Mektupta:
"Sevgili Peri
kızı,
Yardımların
için çok teşekkür ederim. Masanın üzerindeki kolyeyi sana armağan ediyorum.
Kabul edersen çok sevineceğim." diye yazılı imiş.
Elif, mektubu
okuyunca bir sevinmiş, bir sevinmiş ki sormayın. Ama annesinden izin almadan
kolyeyi almayı doğru bulmadığı için ne yapacağını bilememiş. O sırada Tonton
Nine'nin kendisine gülümseyerek baktığını görmüş. Tonton Nine:
-"Hadi
armağanımı kabul et. Ben dün annenle konuştum. O armağanımı kabul etmene izin
verdi. Sen de kabul edersen çok sevineceğim." demiş.
Elif, hemen
koşup Tonton Nine'nin boynuna sarılmış ve çok teşekkür etmiş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder