25 Şubat 2014 Salı

Esra'nın Çiçekleri

Küçük Esra, sevimli olmasına çok sevimli imiş ama, birazcık yaramazmış. Bahçıvan amcanın güzelim çiçeklerini gizli gizli koparır, çimlerini minicik ayakları ile ezip geçermiş. Bahçıvan amca farkına varıp:
       -"Çiçeklere bu kadar emek veriyorum, bir anda koparıp atıyorsun. Çimleri eziyorsun. Onlar da can, yazık günah değil mi? diye bas bas bağırınca da Esracık bir yerlere saklanıp orada kıs kıs gülermiş.
       Zavallı bahçıvan amca bu afacan çocukla nasıl baş edeceğini bir türlü bilemezmiş.
       Günlerden bir gün gene ne yapacağını, nasıl davranacağını kara kara düşünürken aklına bir çare gelmiş. Esra'yı çağırıp ona biraz çiçek tohumu vermiş ve:
       -"Al bunlar senin olsun. Bahçenin bir yerine ek, toprağı kurudukça sula. Bakalım çiçek yetiştirmeyi becerebilecek misin?" demiş.
       Esra, hemen bahçenin bir kösesinde kendine bir yer bulmuş. Tohumları toprağa ekmiş, sulamış. Sonra da ektiği toprağın çevresini küçük taşlar koyarak belirlemiş. Orası artık onun bahçesi olmuş. Esra her gün gelip bahçesini sulamış. Bir gün bir de bakmış ki toprağın arasından birkaç filiz başlarını dışarı çıkarmamış mı? Sevincinden ne yapacağını bilememi. O gün gidip gelip bu minicik filizlere bakıp durmuş. Aradan birkaç hafta geçince de ektiği bütün tohumlar yeşermiş, boy atmış ve üzerlerinde tomurcuklar oluvermiş. Derken bir sabah Esra bahçeye çıktığında dört beş tane kırmızı çiçeğin kendisine bütün güzelliği ile gülümsediğini görmüş. Çiçekler açtıklarında kendilerine emeği geçenlere böyle gülerek selam verirlermiş. Esra öyle sevinmiş öyle sevinmiş ki sevinçten uzanıp çiçekleri teker teker incitmeden yavaşça öpmüş.
       Bütün bunları uzaktan seyretmekte olan bahçıvan amca Esra'nın yanına yaklaşıp:
       -"Bunlar ne güzel çiçekler böyle. Bir iki tanesini koparıp evime götürebilir miyim?" diye sormuş.
       Esra heyecanla bahçıvan amcanın önüne fırlamış:
       -"Olmaz, onların bir tekine bile dokunamazsın." diye haykırmış.
       Aslında bahçıvan amcanın çiçekleri koparmaya hiç mi hiç niyeti yokmuş. Sadece şaka yapıyormuş.

       İşte Esra bu olaydan sonra çiçeklerin kıymetini anlamış. Bir daha da çimlere basıp, çiçekleri koparmaya gönlü razı olmamış.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder