Bundan senelerce önce, Pompon tavşanla Zıpzıp tavşan adında
iki yavru kardeş tavşan varmış. Pompon tavşan bir gün ormanda dolaşırken keskin
dişli kurtla karşılaşmış. Zavallı Pompon’cuk korkusundan başlamış tir tir
titremeye. Keskin dişli kurt dişini göstererek onu tam yakalamak üzere imiş ki;
çok güzel bir yavru ceylan ortaya atılmış ve kurda:
-“Sevgili kurt, şu küçücük tavşanı yiyip de ne yapacaksın? O
senin dişinin kovuğunu bile doldurmaz. Gel ben sana öyle kocaman bir av
göstereyim ki yemekle bitiremezsin. Hiç olmazsa zahmetin boşa gitmemiş olur.”
demiş.
Kurt güzel ceylanın sözlerine kanmış. Pompon’u yakalamaktan
vazgemiş. Pompon da oradan hemen uzaklaşıp gidip yuvasına saklanmış.
Yavru ceylan Pompon’un uzaklaştığını görünce kurda:
-“Hadi şimdi beni izle de sana sözünü ettiğim avın yerini
göstereyim” demiş ve bütün gücü ile koşmaya başlamış.
Biliyorsunuz çocuklar, ceylanlar çok hızlı koşarlar. Bu
yavru ceylan ise rüzgârdan bile hızlı koşarmış. Yavru ceylan kurdu çok
gerilerde bırakıp gözden kaybolmuş, böylece kurdu atlatarak küçük Pompon’u
kurtarmış.
O günden sonra Pompon ile yavru ceylan dost olmuşlar. Ne
zaman Pompon’un başı derde düşse, koşup yavru ceylandan yardım istiyormuş. O da
seve seve Pompon’a yardım ediyormuş.
Meğer çocuklar, onların bu dostluklarından Pompon’un kardeşi
Zıpzıp hiç de memnun değilmiş. Onları hep için için kıskanıyormuş. Bir gün
Zıpzıp’ın aklına bir kurnazlık gelmiş. Gidip yavru ceylana:
-“Aman çabuk koş, Pompon’un başı derte, yardımına yetiş!”
diyerek onu insanların kurduğu bir tuzağa götürmüş ve tuzağa düşürmüş, sonra da
koşup oradan uzaklaşmış.
Yavru ceylan Zıpzıp’ın kendisine oyun oynadığını anlayınca
çok üzülmüş. Tuzaktan kurtulmak için gün boyu çabalayıp durmuş. Nerede ise
akşam olmak üzereymiş ki, Pompon oradan geçerken arkadaşı yavru ceylanı görüp
yanına gelmiş. Yavru ceylan Pompon’u görünce çok sevinmiş. Zıpzıp’ın kendisine
yaptığı kötülüğü anlattıktan sonra, tuzaktan kurtulması için yardım etmesini
istemiş.
Pompon tavşan:
-“Olmaz, ben seni tuzaktan kurtarmam. Madem ki kardeşim seni
tuzağa düşürdü, ben kurtarırsam şimdi bana gücenir. Ne de olsa o benim
kardeşim, ben onun tarafını tutarım.” demiş.
Yavru ceylan Pompon’un sözlerine çok şaşırmış:
-“Kardeşini koruman güzel bir şey ama o haksız. Durup
dururken bana kötülük yaptı, tuzağa
düşürdü. Ben senin yerinde olsam, annem babam da olsa haksızdan yana
olmazdım. Kim olursa olsun daima haklıdan yana olmalıyız. Lütfen şimdi ban
yardım et de şu tuzaktan kurtulayım.” demiş.
Pompon tavşan:
-“Doğrusu bu ya sen haklısın. Ama Zıpzıp benim kardeşim,
haksız da olsa ben onu tutarım.” demiş ve oradan uzaklaşmış.
O sırada keskin dişli kurdu bir avcı kovalıyormuş. Kurt
saklanmak için yer ararken yavru ceylanı görmüş. Hemen yanına gidip:
-“Seni tuzaktan kurtarırsam bana yardım edip avcıyı buradan
uzaklaştırır mısın?” diye sormuş
Ceylan da avcıyı uzaklaştıracağına söz vermiş.
Kurt hemen işe girişip kısa zamanda ceylanı tuzaktan
kurtarmış. Yavru ceylan da avcının karşısına çıkmış. Avcı güzel ceylan
yavrusunu görünce, kurdu bırakıp onun ardına düşmüş.
Yavru ceylan bir sağa bir sola koşup avcıyı oradan
uzaklaştırmış.
Aradan birkaç gün geçmiş. Pompon tavşan yalnız kalınca
düşmanları ile baş edemez olmuş. Rahatı huzuru kaçmış. Sonunda daha fazla
dayanamayıp, yavru ceylanı bulmuş, ona:
-“Ne olur ceylan kardeş beni bağışla. Sana kötü davrandığım
için çok pişmanım. Düşmanlarımla başım dertte, gene eskisi gibi dost olalım,
beni koru.” diye yalvarmış.
Yavru ceylan:
-“Olmaz artık” demiş. “Ben seninle bir daha dost olamam.
Senin gibi akılsız bir dostum olacağına, keskin dişli kurt gibi akıllı düşmanım
olsun daha iyi.”
O günden sonra da yavru ceylan dostlarını seçerken daha
dikkatli davranmış.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder