18 Ocak 2017 Çarşamba

Erdem ile Didem



         Bundan belki bin, belki de binbir yıl önce, Çamlıca’nın eteklerinde kocaman bir evde aksi mi aksi, yaşlı bir adam yaşarmış.
         Yaşlı adam hiçbir zaman yararlı bir iş yapmazmış. Gün boyu aylak aylak dolaşır, somurtur, önüne gelene çatar dururmuş. Yanında birisi bir söz söyleyecek olsa, mutlaka onun tersini söyler, beyaza kara, karaya beyaz dermiş.
         Aynı mahallede Erdem ile Didem isminde sevimli mi sevimli iki küçük arkadaş varmış. Erdem çok iyi koşarmış. Dünyada onu hiç kimse geçemezmiş. Belki inanmazsınız ama rüzgârla yarış etseler Erdem rüzgârı çok gerilerde bırakırmış. Didem de çok akıllı imiş. İki ile ikiyi toplayabilir, sonucu bir solukta söyleyebilirmiş.
         Bu iki sevimli çocuğun güzel bir de kedileri varmış. Kedinin tüyleri simsiyahmış. Güneşte pırıl pırıl parlarmış.
         Bir gün Erdem’le Didem kedileri ile oynarlarken, kedi kaçıp huysuz ihtiyarın evine girmiş. Çocuklar, ihtiyarın kediye kötülük yapacağını düşünerek çok üzülmüşler. Derken Didem’in aklına bir çare gelmiş. Erdem’e, ihtiyarın bahçe duvarının arkasına saklanmasını söylemiş. Kendisi de gidip evin kapısını çalmış. Az sonra yaşlı adam kucağında kedi ile gelip kapıyı açmış.
         Didem:
         -“Dedeciğim, kucağınızdaki kedi benim. Evinize girdiği için özüe dilerim. Lütfen onu bana verir misiniz?” demiş.
         Yaşlı adam:
         -“Hayır efendim, vermem. Şimdi onu öyle bir döveceğim ki, kemiklerini kıracağım.” diye bağırmış.
         Didem:
         -“Onu dövün, kemiklerini kırın ama sakın şu bahçe duvarının arkasına atmayın.” demiş.
         Yaşlı adam:
-“Onu parça parça edeceğim, öldüreceğim.” demiş.
Didem:
-“Onu parça parça edin, öldürün, ne yaparsanız yapın. Yeter ki şu bahçe duvarının arkasına atmayın ne olur.” diye yalvarmış.
Yaşlı adam hem kötü kalpli olduğu, hem de her söylenenin aksini yaptığı için (Bu çocuk kediyi oraya atmamam için her şeye razı oluyor. Her halde kediyi duvarın arkasına atarsam, ona en büyük cezayı vermiş olurum.) diye düşünmüş ve kediyi bahçe duvarının arkasına fırlatmış.
Daha önce bahçe duvarının arkasına saklanmış olan Erdem, kediyi yakalayıp hızla oradan uzaklaşmış. Oyuna geldiğini anlayan yaşlı adam, Erdem’in arkasına takılmış ama, rüzgârdan hızlı koşan Erdem’e kim yetişebilir ki? Yaşlı adam yetişeyim derken düşmüş, kolu kırılmış. Erdem’le Didem yaşlı adamın düştüğünü görünce yanına gidip ona yardım etmiş, bir doktora götürmüşler.
Yaşlı adam Erdem’le Didem’e:
-“Sizler çok iyi çocuklarsınız. İsteseydiniz beni bırakıp  kaçabilirdiniz. Oysa yardımıma koştunuz. Benim yeniden insanları sevmeme neden oldunuz. Sağ olun.” demiş.
O günden sonra yaşlı adam herkese iyi davranmış, bir daha kimseye kötülük yapmamış.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder