18 Ocak 2017 Çarşamba

Süslüler Ülkesi



         Bundan ya bin, ya da binbir yıl önce bir deniz kenarında Süslüler Ülkesi diye bir ülke varmış çocuklar.
         Bu ülke insanları mal varlıklarını, başlarına taktıkları altından ve elmastan yapılmış süslerle belli ederlermiş. Çok varlıklı olanlar başlarını o kadar çok süslerlermiş ki , yürümekte güçlük çekerlermiş. Herkes başındaki süslerin azlığına, çokluğuna göre ülke halkından saygı görürmüş. Başı çok süslü olanlar çok sayılırlar, az süslü olanlar ise horlanırlar, aşağılanırlarmış. İşte bu yüzden ülke halkı varını yoğunu biriktirip başını süslermiş.
         Süslüler ülkesinde Erdemliler ailesi diye tanınan beş çocuklu, orta halli bir aile yaşarmış. Bu ailede kimse başına süs takmazmış. Çünkü baba Erdemli her zaman çocuklarına:
         -“Sevgili yavrularım, sizler başınızın dışını değil içini süslemeye bakın. Okuyun, bilgi sahibi olun. Bir insanın değeri bilgisi ile ölçülür. Başın üstündeki süslerle değil.” diye öğüt verirmiş.
         Çocuklar da babalarının sözünü dinlerler, başlarına hiç süs takmazlar, rahat rahat dolaşır, bol bol faydalı kitaplar okuyarak bilgilerini artırırlarmış. Ama onların bu davranışı ülke halkı tarafından hiç de iyi karşılanmazmış ve kimse onlarla doğru dürüst konuşmazmış.
         Ailenin büyük oğlu Serhat bu duruma daha fazla dayanamamış. Bir gün babasına:
         -“Bu akılsız insanların bizleri küçümseyip hor görmelerinden bıkıp usandım. İzin verirseniz başka bir ülkeye gideceğim.” demiş.
         Baba Erdemli de oğluna izin vermiş. Serhat kısa bir sürede hazırlığını yapıp, ailesi ile vedalaşarak evden ayrılmış.
         Aradan çok uzun yıllar geçmiş. Ülke halkının böyle süse çok düşkünlüğü giderek ülkeyi zayıf düşürmüş. Bu durumu gören düşmanlar fırsattan yararlanıp Süslüler ülkesine savaş açmışlar.
         Süslüler ülkesi insanları nerede ise yenilgiye uğrayacaklarmış ki; çok bilgili birisi idareyi ele almış. Türlü oyunlarla düşmanı altederek ülkenin başına geçmiş. Ülke halkı bu yeni başkanı hem çok merak ediyor, hem de çok seviyormuş.
         Bir gün başkan ülkeyi dolaşacağını ve büyük alanda halka bir konuşma yağacağını ilân etmiş. Bunu duyan ülke halkı çok heyecanlanmış, herkes gene ne kadar süsü varsa başına takıp başkanın geçeceği yerlere ve konuşma yapacağı alana koşmuş.
         Erdemliler ailesi de yeni başkanı çok beğeniyorlarmış. Onlar da başkanın geçeceği yere gitmişler. Ama orada bulunanlar:
         -“Başınızda bir tek süs bile yok, bu vaziyette başkanın karşısına çıkıp da bizi utandırmayın.” diyerek onları zorla evlerine göndermişler.
         Derken başkanın arabası görünmüş. Araba halkın arasından geçip doğruca Erdemliler’in evinin önünde durmuş. Meğer çocuklar, başkan, Erdemli ailesinin büyük oğlu Serhat değil miymiş? Serhat hemen babasının annesinin elini öpmüş, kardeşleri ile kucaklaşmış ve onları da arabasına alıp halkın toplanacağı alana götürmüş. Orada halka:
         -“Bundan sonra başınıza süs takmayı yasaklıyorum. Şimdi başınızdaki süslerin hepsini toplayıp onlarla ülkemize fabrikalar, okullar ve hastaneler yaptıracağım.” demiş.
         Sonra da ülke halkının başındaki bütün süsleri toplatıp ülkesine fabrikalar, okullar, hastaneler açtırmış, yollar yaptırmış. Ülkesini kısa zamanda kalkındırmış.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder